AB Üyeliğine Aday Ülkelerde İnsanların AB’nin Bir Parçası Olduklarını Hissetmeleri Gerekiyor
Dışişleri Bakan Yardımcısı ve Avrupa Birliği (AB) Başkanı Büyükelçi Mehmet Kemal Bozay, “AB üyeliğine aday ülkelerdeki insanların, AB’nin bir parçası olduklarını hissetmeleri gerekiyor.” dedi.???????
Avrupa Liberaller ve Demokratlar İttifakı Partisi (ALDE), başkent Sofya’da “AB Balkanlar ile Buluşuyor Konferansı”nın üçüncüsünü düzenlendi.
Konferansta, Batı Balkanlar ülkelerinin AB adaylık ve katılım süreci tartışıldı.
ALDE Eşbaşkanı ve Avrupa Parlamentosu üyesi İlhan Küçük, konferansın açılış konuşmasını yaptı.
Küçük, ALDE’nin, AB’de ve haricinde 70 partinin menfaatlerini temsil eden siyasi bir örgüt olduğunu anlattı.
Dışişleri Bakan Yardımcısı Bozay, konferansın “Hızlandırılmış Entegrasyon, Yatırımlar ve Avrupa’nın Güvenliği” başlıklı paneline katıldı.
Bozay, burada yaptığı konuşmada, AB’ye entegrasyon ile AB’ye katılım meselelerinin birbirinden farklı olduğuna işaret ederek, “Özellikle Avrupa’nın güvenliğine yapılan yatırımlar açısından Türkiye’nin rolü çok farklı. Kosova’daki en büyük KFOR kontenjanı Türkiye’ye ait. Türkiye Lozan Anlaşması gereğini titizlikle yerine getirmeseydi Boğazlardaki olaylar çok daha farklı olacaktı.” dedi.
Enerji güvenlik sorunlarının ulusal güvenliğin bir parçası olduğuna işaret eden Bozay, “Karadeniz bölgesinde görüldüğü üzere (buradaki) tüm devletler güvenlik, ikilim, çevre bakımından birbirine bağlı. Dolayısıyla AB’nin genişleme sürecinin sekteye uğraması durumunda bu devletlerin ne kadar dayanıklı olabileceklerine de dikkat etmemiz lazım. AB üyeliğine aday ülkelerdeki insanların AB’nin bir parçası olduklarını hissetmeleri gerekiyor.” diye konuştu.
Bulgaristan Dışişleri Bakanı Mariya Gabriel ise konuşmasında, “Batı Balkanlar’daki dostlarımızın yüzüne bakarak, onlara ‘burada dostlar arasındasınız’ demek istiyorum.” ifadesini kullandı.
Gabriel, Batı Balkanlar’ın AB’ye entegrasyon meselesinin Avrupa’nın gündeminde daima en üst sırada yer almasını istediklerini belirterek, “Katılım süreçlerinin tüm AB’ye yarar sağlayacak şekilde hızlandırılmasını istiyoruz.” değerlendirmesinde bulundu.